Kayıtlar

Ağustos, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Biraz İçsel...

İçimdeki o ağır hisse odaklanmaya çalışıyorum, ama sanki bir şeyler bana kaçmak için yalvarıyor. Hangi yönümü görsem, başka bir yönümde bir eksiklik var. Bir yere varamıyorum. Huzur, bir zamanlar kolayca bulduğum bir şeyken şimdi her köşe başında kayboluyor. Bu yorgunluk, aslında kendimle savaşımdan başka bir şey değil gibi. Belki de hayatımı çok fazla dışarıdan şekillendirmeye çalıştım; oysa içimdeki sesleri, gerçek isteklerimi duymaya cesaret edemedim. Şimdi, bir arada olmam gereken duygularım, düşüncelerim ve ben, her birimiz başka bir yerdeyiz. Ruhumun bu kadar boş ve karışık olması, bana kendi kimliğimi hatırlatmaya çalışan bir sinyal belki de. Ve ben, sadece durup bu yorgunluğu kabul etmek istiyorum. Kabullenmek, bütün bu karmaşayı, karanlık duyguları... Belki de yorgunluğumun tek ilacı, gerçekten dinlenmek, ruhumu yeniden inşa etmek ve kaybolan yönlerimi geri bulmak olacak. Ama bu yolculuk zor. Çünkü kim olduğumu, gerçekten kim olmak istediğimi hatırlamak, yıllardır kaybettiğim ...
Bazı insanlar susunca derinleşmiyor, sadece sinyal kaybı yaşıyor..

Tebrikler..Bir Yaş Daha Parladın✨

Ey cancağızım, sırdaşım, dert ortağım, Birlikte büyüdüğümüz, güldüğümüz, ağladığımız her an için sana minnettarım. Bugün senin dünyaya teşrîf eylediğin mübârek gündür. Zirâ senin varlığın, bu fânî âlemde benim için en kıymetli nîmetlerden biridir. Sen ki dostluğun lisânı olmuşsun, Bir tebessümünle gamı unutturur, bir kelâmınla ruhu huzûra erdirirsin. Vefân, sadâkatinle bir başka âlemdir; muhabbetin ise candan içeri, gönülden ötedir. Yüce gönüllüm,narin huylum.. Zamanın hoyrat ellerine rağmen nezâketinden bir zerre kaybetmeyen çocuksu yanım.. Bugün bir yaş daha parladın birlikte büyüyor olmanın güzelliğini kime nasıl anlatayım...Seni dost bildiğim için ziyâdesiyle mesrûrum. Bugün, senin hâtırınadır bu kelâmlar. Nice baharlar görsün ömrün, nice mevsimler çiçeklenerek adını ansın. Her yeni yaşın, sana hikmet getirsin, kalbini ferah kılsın, yoluna nûr döşesin. Dilerim ki Rabbim, sana gül yüzlü sabahlar sunsun, Geceler ise seni yıldızlarla sarıp, huzurla uyandırsın. Her düşün hakîkate erişs...
Konuşuyordum da… Gözlerimle, kalemimle, geceleri yastığıma anlattıklarımla. Her sustuğum an, bir başka şekilde ifade buluyordu. Sözler boğazımda düğümlendiğinde, düşüncelerim parmak uçlarımdan dökülüyordu kâğıtlara. Konuşmak, sadece sesle olmazdı zaten. Bazı cümleler vardı ki sessizliğin içinden daha gür yankılanırdı.

Biraz İçsel..

Gecenin bir yarısı,balkonda oturuyorum öyle.. Yağmur damlalarının melodik sesiyle birlikte, yüzümü okşayan rüzgar eşlik ediyor bana..Hissiz desem değilim ama hissetmek için de yorgun bir halet üzerimde sanki... Tahammülü olmayan bu çağa yeni bir insan daha mı kazandırıyorum yoksa..Mutsuz değilim,olmam için de bir sebep yok..Ama mutlu da hissetmiyorum, nedenini de hiç merak edecek mecalim yok.. Öyle olması gerekiyor diyip kendimi kendi haline bıraktım... Üzerinde düşündüğüm şeylerin vücuduma oldukça zarar verdiğinin farkındayım..Ve bu düşünceler benimle alakalı bile değil..Ve bunun en üzücü yanı ne biliyor musun..Umursadığın yerden umursanmıyor olmak.. Bazen sadece durmaya ihtiyacım var gibi hissediyorum.. Çünkü insan gerçekten bazen sadece durmalı. Şımarıklık ediyorum sanıyorlar,lakin en heves ettiğim yerden hevessizleştirildiğimi bilmiyorlar.. Bıraktım artık sansınlar....
Mazi, geçmişin yorgun değil, dingin halidir. Orada zaman daha yavaş akar; sesler daha naziktir, renkler daha pastel. Her şey biraz daha yumuşak, biraz daha içe dokunur bir tondadır. Belki de bu yüzden insan, kimi anlarda şimdiye sığamaz, geçmişe sığınmak ister. Çünkü orada, kalbin unutmamak için tuttuğu bir sıcaklık vardır. Bugünün telaşından kaçtığımda, o saklı bahçeye sığınıyorum ben. Sessizce, geçmişin zarif yollarında yürüyorum. 
"Bazen dünyaya sığamıyorsun.."
Bu dünya —âh bu aldanış menzili— cilâlı bir sûret pazarından başka nedir ki ? 

Ve Sonra Bir Teselli Gelir Kalbine.."Senin Rabb'in Unutkan Değildir.."🇵🇸🤲🏻

Çaresizliğim içinde boğuluyorum, Gazze… Ama biliyorum; bu dünya bitince başlayacak olan adalet, Rabbimin huzurunda, teselli gibi sarıyor içimi." Bazı acılar kelimelere sığmaz. İçimde taşıdığım bu sızı da öyle… Ne yazıya dökülür, ne anlatılınca hafifler. Sadece gece sessizliğinde, yastığa dökülen gözyaşlarıyla konuşur. Sessizdir ama çok şey söyler… Her gün yeniden kanıyorsun, Gazze. Her gün, insanlığın öldüğü bir coğrafyada sen, sabrın en ağır sınavını veriyorsun. Bombalar düşerken sen secdeye kapanıyorsun. Çocukların, dualarla sarılıyor annelerinin bedenine… Gözyaşları değil, sabır damlıyor gözlerinden. Ben buradan sadece bakabiliyorum. Ellerim boş, yüreğim dolu. Bazen utançla, bazen acizlikle kıvranıyorum. Ama en çok da Rabbime yöneliyorum. Çünkü biliyorum ki zalimlerin tanımadığı bir Kudret var. Görmedikleri bir Mahkeme, erteledikleri ama kaçamayacakları bir Hesap Günü var. İnsanlığın sustuğu yerde Allah susmaz. Zulmün sürdüğü yerde, adalet gecikse de terk etmez. Bu dünya adalet...
Keşke Allah'a sarılabilseydim..