Anlatmak değil mesele, anlaşılmamak. İnsan, kendi iç dünyasının derinliklerine daldığında, bu dünya ne kadar genişse, sesinin yankılandığı boşluklar o kadar yalıtılmış olur. Kelimeler, ne kadar samimi, ne kadar içten olursa olsun, bir noktada anlamdan yabancılaşır, ya da insanın derinliklerine ulaşmaktan aciz kalır. Her bir kelime, bir parça gönülden çıkar, fakat kime ulaşır? Kim duyar onu? Kim anlayabilir ki?..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İLK HEYECAN DENEBİLİR Mİ

Bir Emanet Gibi...

Bir Zerre Tefekkür..💌

Kandan Put Yapanlar

Hâmuşân..

Vefânın Sükût Edemeyen Lisanı..